Bu yazı, evlilik hazırlıklarındaki çiftlerin düğün fotoğrafçısı arayışları konusunda bir rehber olarak hazırlanmıştır. Muhtemelen “düğün fotoğrafçısı nasıl seçilir?” sorusuna alabileceğiniz en kapsamlı, en net ve bilgilendirici cevapları bu detaylı yazıda adım adım bulacaksınız.
Bazı çiftlerin, binlerce opsiyon arasından, kendileri için doğru olan düğün fotoğrafçısını seçmek konusunda zorlandıklarını görmek, bana böyle bir yazı kaleme alma ihtiyacı hissettirdi.
Okuyacaklarınız, bir “düğün fotoğrafçısı nasıl olmalı” yazısı değil. Aksine, bir çok farklı parametrenin avantajlarına değinerek, sizin için önemli olan özellikleri kendiniz belirlemeniz, ve bu bilgiler ışığında sizin için en doğru fotoğrafçıya ulaşmanız için hazırlanmış bir rehber.
Yazıyı hazırlarken, hem bir düğün fotoğrafçısı olarak kendi tecrübelerimden, hem de yerli ve yabancı kaynaklardan faydalandım. Bu farklı bilgileri, Türkiye’de düğün fotoğrafçılığı konusundaki uygulamalar çerçevesinde değerlendirip, kendi görüşlerimle mümkün olduğunca objektif olarak harmanlamaya çalıştım. Haliyle uzun ve kapsamlı bir yazı ortaya çıktı.
Burada yazdıklarımın bir kısmı zaten bildiğiniz konular olabilir. Bunları tekrar okuyarak zaman kaybetmek istemezseniz, aşağıdaki linkleri kullanarak, yazının içindeki çeşitli bölümlere hızlıca ulaşabilirsiniz.
Düğün fotoğrafçınızı seçmek için, sırasıyla;
- Dış çekim ile düğün hikayesi arasında kararınızı verin
- Geleneksel, belgesel ya da fine-art yaklaşımlarından birini seçin
- Çekim ve düzenleme tarzlarını karşılaştırın
- Aramanızı doğru yerlerde yapın
- Fotoğrafçılarla bir araya gelip tanışın
- Paket içeriklerinde neyin daha önemli olduğuna karar verin
Bu adımları tek tek açıklamaya başlamadan önce şunu vurgulamam gerekiyor; Nasıl bir fotoğrafçıya ihtiyacınız olduğunu belirlemenin en önemli koşulu, karşınıza çıkan fotoğraflarda sizi neyin etkilediğinin farkına varmanız. Bunun için fotoğraflara bakarken kendinizi de daha derinden dinleyip, fotoğrafın içinizde uyandırdığı hislerin sebebini ayırd edebilmeniz gerekecek.
Bunun için, kendinize şu soruları sorarak başlayabilirsiniz;
Gördüğünüz bir düğün fotoğrafında sizi en çok cezbeden şey, fotoğrafın renkleri mi, yoksa fotoğrafçının seçtiği yaratıcı kompozisyon mu?
Ya da mesela asıl içinizi ısıtan ayrıntı, çiftin ve düğünün şıklığı mı oluyor? Yoksa fotoğrafa bakınca, çiftin hissettiklerinin aynısını size de hissettirmesi, sanki çifti tanıyormuşsunuz, hatta siz de o gün onlarla birlikteymişsiniz gibi düşündürmesi mi?
Bu sorular için kendinize içtenlikle vereceğiniz cevaplar, aşağıda sıralayacağım adımlardan ilk 3 tanesinde size çok yardımcı olacak.
Eğer bu aşamada bu soruya “fotoğrafın renkleri”nden başka bir cevap veremezseniz, şu sayfadaki yazıyı mutlaka okumanızı öneririm. Ciddiyim, eğer bir düğün fotoğrafını beğenmenizin tek sebebinin renkleri olduğunu farkederseniz, hemen o linke tıklayın ve yazıyı okuyun. Ama sonra bu sayfaya geri dönüp aşağıdaki adımları kaldığınız yerden okumaya devam etmeyi unutmayın 🙂
Hazırsanız başlayalım.
Düğün fotoğraflarında elmalarla armutları birbirinden ayırmak
Binlerce fotoğrafçı arasından, düğün fotoğraflarınızı kime çektireceğinize karar verebilmek için, öncelikle arayışlarınızı bazı kriterlere göre odaklamanızı öneriyorum.
Yurt dışında farklı kaynaklar, düğün fotoğraflarını farklı şekillerde sınıflandırıyorlar. Ancak her bir kaynağın sunduğu kategorilerde bazı sorunlar görüyoruz.
Örneğin Amerika’daki fotoğraf ekipmanları mağazası Adorama, farklı stilleri tanıtırken, fotoğraf düzenleme teknikleriyle çekim yaklaşımlarını aynı kefeye koyuyor. Amerika’nın ünlü düğün dergilerinden The Knot da düğün fotoğrafı stillerini tarif ederken aynı hataya düşerek elmalarla armutları karıştırıyor.
Bence mantıklı bir sınıflandırmaya en çok yaklaşan kaynak Wikipedia’da bu konuda açılmış olan sayfa. Kendileri düğün fotoğraflarında “geleneksel” ve “belgesel” olarak iki ana yaklaşımdan bahsederken, ülkemizde en sık karşılaşılan “dış çekim” seçeneğine de değiniyor, ve “özellikle Asya ülkelerinde kullanılan bir yaklaşım” olarak tanımlıyor.
Ben konuyu mantık çerçevesinde değerlendirdiğimde, düğün fotoğrafçılarını, genelden başlayarak detaya doğru giden farklı katmanlarda karşılaştırmanın doğru olacağını düşünüyorum. Buna göre; önce çekim türlerini, sonra fotoğrafçıların konuya yaklaşımlarını, en son olarak da çekim tarzını ele alarak bir eleme yapmayı uygun buluyorum.
Dilerseniz tercih ettiğiniz çekim türünü seçerek başlayalım.
1. Dış çekim mi, düğün hikayesi mi?
Düğün fotoğrafçısı aramaya başladığınızda ilk karar vermeniz gereken konulardan biri, çekim türü oluyor. Zira tercih edeceğiniz çekim türü, fotoğraflarda neyi göreceğinizi doğrudan etkiliyor.
Modern düğün fotoğrafları iki ana türde çekiliyor. Artık çok kişi tarafından biliniyor olsa da, olası yanlış anlamaları gidermek için çekim türlerini kısaca tekrar tanımlamakta yarar görüyorum.
Dış Çekim
Dış çekim ile elde edilen fotoğrafların örneklerine muhtemelen sıklıkla rastlamışsınızdır. Özellikle sosyal medyada karşılaştığınız düğün fotoğraflarının büyük çoğunluğu bu türde çekilmiş fotoğraflardan oluşuyor.
Dış çekim terimi, fotoğrafçının gelin ve damada pozlar verdirerek fotoğraf çekmesini ifade ediyor.
Aslında dış çekimi, eskiden bir fotoğraf stüdyosunda yapılan çekimlerin, stüdyo dışında değişik mekanlarda yapılması gibi düşünebilirsiniz. Zaten “dış çekim” teriminin kökeninde de, stüdyo fotoğrafçılarının, stüdyo dışında yaptıkları çekimi tanımlama amacı yatıyor.
Elbette stüdyo fotoğrafçısı olmayan düğün fotoğrafçıları da bu terimi kullanınca, dış çekim ismi gerçek anlamını kaybediyor, ve sadece herhangi bir yerdeki pozlu gelin-damat çekimi anlamında kullanılıyor. Bu türü başarıyla uygulayan fotoğrafçılar, eski stüdyo fotoğraflarına göre çok daha doğal ve yaratıcı kareler elde ediyorlar.
Dış çekimlerin süresi, tercihinize göre 1 saat ile 4 saat arasında değişebiliyor. Elinize geçen fotoğraflara baktığınızda, çekimler için seçmiş olduğunuz mekanlarda, gelinlik ve damatlık ile verdiğiniz çok güzel pozlarınızı görüyorsunuz.
Düğün Hikayesi
Düğün hikayesi, sık duyulan, ama bazen yanlış kullanılan bir terim. Bu tür çekimler, sadece pozlu fotoğraflarla sınırlı kalmıyor. Pozların yanı sıra, düğün gününüz hakkında bilgi vermeyi de hedefliyor. Şu sayfada bu çekim türünü daha detaylı şekilde açıklıyorum.
Düğün hikayesi fotoğraflarınıza baktığınızda, sadece gelinlik içinde nasıl göründüğünüzü değil, düğününüzü hatırlatacak kareleri de görüyorsunuz.
Düğününüzü nerede ve nasıl gerçekleştirdiğiniz, hazırlıklar sırasında arkadaşlarınızla yaşadığınız keyifli anlar, evden ayrılırken yaşadığınız tatlı hüzün, düğün hikayesinin size hatırlatabileceği detaylardan sadece bazıları.
Bütün bu fotoğrafların elde edilmesi zaman alacağından, düğün hikayesi çekimleri genelde tüm günü, ve hatta geceyi kapsıyor. Ama bu durum gözünüzü korkutmasın. Sizin poz verdiğiniz süre yine 1-2 saati geçmiyor. Çekimlerin geri kalanı günün normal akışı içinde, sizin vakit ayırmanızı gerektirmeden yapılıyor.
Bu iki ana çekim türünü tanımladıktan sonra, yazının başında kendinize sormanızı önerdiğim soruları hatırlamanızı istiyorum. Kısaca tekrarlamak gerekirse, şimdiye kadar internette ya da sosyal medyada gördüğünüz düğün fotoğraflarında sizi en çok etkileyen ne oldu?
Eğer en çok etkilendiğiniz konu çiftin ne kadar güzel olduğu, ya da çekimin yapıldığı mekanın manzarası ise, dış çekim sizi tatmin etmeye yeterli olabilir. Eğer fotoğraflara bakınca, çiftin güzelliğinin dışında düğün ve düğün günü hakkında da bir fikriniz olması hoşunuza gittiyse, benim çalışma şeklim hakkında daha fazla bilgi almak ve düğün tarihinizdeki müsaitliğimi öğrenmek için şu sayfayı ziyaret etmenizi öneririm.
Öte yandan, şimdiye kadar gördüğünüz düğün fotoğraflarından hiç birinde, çiftlerin pozlu fotoğraflarından başka bir şey ile karşılaşmadıysanız, o zaman karar vermeden önce internette düğün hikaye fotoğraflarının örneklerini araştırmanızda fayda var. İsterseniz araştırmaya şuradan başlayabilirsiniz.
2. Düğününüze en uygun olan yaklaşıma karar vermek
İstediğiniz çekim türüne karar verdikten sonra, sıra sizin için en doğru yaklaşımı belirlemeye geldi.
Her bir düğün fotoğrafçısı, düğün fotoğrafçılığındaki birkaç yaklaşımdan birini ağırlıklı olarak benimsiyor. Farklı yaklaşımların nasıl sonuçlar vereceğini bilmek, karar vermenizi de kolaylaştırıyor.
Günümüzde düğün fotoğrafçılığında öne çıkan 3 farklı yaklaşım var;
Geleneksel
Düğün fotoğrafları denince ilk olarak akla geleneksel yaklaşım geliyor. Burada önemli olan, çifti güzel gösterecek, iyi aydınlatılmış pozlu fotoğraflar, temiz ve düzgün kadrajlar elde etmek.
Bu yüzden, klasik yaklaşım tercih eden çiftlerin çoğu, yukarıda bahsettiğimiz türlerden “dış çekim” ile yetiniyor.
Elbette bu yaklaşımda da düğün hikayesi tercih edip, pozların yanı sıra günün önemli anlarının da fotoğraflanması istenebiliyor. Bu durumda, söz konusu anların çekimi sırasında fotoğrafçı çifti uyararak, o şartlar altında olabilecek en güzel halleriyle görünmelerini güvence altına almaya çalışıyor.
Yani gün içinde çekilen fotoğraflarda da, çiftin kameraya bakarak gülümsediği “güvenli” kareler öne çıkıyor.
Bu yaklaşımı benimseyen fotoğrafçılar, fotoğraf çekimleri için çifti “iyi fotoğraf verecek” bir mekana götürebiliyor, ve genelde ortamdaki ışık ve fonu, elindeki ekipmanlar aracılığıyla düzenliyor.
Bu yaklaşımın en büyük avantajı, çoğu gelinin ve ailelerinin kolayca beğenebileceği, fazla “sürpriz” içermeyen kareler üretebilmesi.
Eğer sadece dış çekim istiyor, düğün hikayesi düşünmüyorsanız, klasik yaklaşıma sahip bir fotoğrafçı ile çalışmak sizin için daha doğru ve ekonomik bir çözüm olabilir.
Belgesel düğün fotoğrafları
Belgesel düğün fotoğrafçısı, düğün gününde yaşananları, gerçekçi, doğal ve anlamlı bir şekilde fotoğraflamaya odaklanıyor.
Bunu yapmak için de, çifte ve ortama neredeyse hiç müdahalede bulunmuyor. Yaşanan anın heyacanını bölmemeye özen gösteriyor. Hatta genelde çiftler fotoğraflarının çekildiğini hissetmiyor bile.
Elbette belgesel düğün fotoğrafçıları da çiftin pozlu fotoğraflarını çekiyorlar. Ancak hem fotoğrafçılar, hem de onları tercih eden çiftler için, pozlar ikinci derece öncelikli oluyor.
Bu terim de ülkemizde sıklıkla yanlış kullanılıyor. Tüm düğün hikayelerinin belgesel düğün fotoğrafı olduğu yanılgısı var. Belgesel düğün fotoğrafçılığının ne olduğunu ve olmadığını detaylıca anlattığım şu yazıyı da incelemenizi öneririm.
Belgesel düğün fotoğrafının nasıl bir şey olduğunu anlamanın en iyi yolu, dünyadaki örneklerini incelemek. Benim de üyesi olduğum ve ödüllerini aldığım Wedding Photojournalist Association, uluslararası düzeyde bu konudaki en saygın kaynak.
Ayrıca ünlü Fearless Photographers da, ağırlıklı olarak belgesel düğün fotoğraflarına yer veriyor, ve en iyi düğün fotoğrafçılarını ödüllendiriyor. Şu galerideki Fearless ödüllü düğün fotoğrafları arasında benim aşağıdaki fotoğrafım da var.
Elbette belgesel düğün fotoğrafı örnekleri için benim çalışmalarımı da inceleyebilirsiniz.
Belgesel düğün fotoğrafçılığı, dış çekimden ziyade, düğün hikayelerinde uygulanabilecek bir yaklaşım. Özellikle uzun uzun poz vermekten hoşlanmayan, sevdikleriyle birlikte düğün gününün keyfini çıkarmayı tercih eden çiftler için, bir belgesel düğün fotoğrafçısı ideal seçim oluyor.
Ayrıca, farklı koşullarda çalışmaya ve beklenmedik anları yakalamaya alışkın olan belgesel düğün fotoğrafçıları, aksiyon dolu ya da sıra dışı bir düğün planlayan çiftlerin tam da ihtiyacı olan kişi olabiliyor.
Bu yaklaşımın en büyük avantajı, baktığınızda sizi tekrar o anın içine çekiveren, tek karede bile anlamlı ve duygulu bir hikaye anlatabilen, modası geçmeyen fotoğraflar üretebilmesi.
Belgesel düğün fotoğrafı tercih etmeniz için, lüks bir otelde nikah ya da şık bir kır düğünü yapıyor olmanız da gerekmiyor. Hatta geleneklerine bağlı bir köy düğünü, ya da duyguların yoğun yaşandığı bir nikah, bir belgesel düğün fotoğrafçısını heyecanlandırmaya yetebiliyor.
Fine-art düğün fotoğrafları
Son zamanlarda düğün fotoğrafçılığında fine-art terimi daha sıklıkla duyulmaya başlandı.
Aslında fine-art düğün fotoğrafçılığı için, uluslararası çevrelerde de net bir tanım bulunmuyor. Fotoğrafın kendisinin zaten tek başına kabul görmüş bir sanat dalı olduğu hesaba katılırsa, bu yaklaşımı tanımlamak daha da zorlaşıyor.
Fine-art düğün fotoğrafçısının, düğünün hikayesini kendi sanatsal görüşünü katarak anlatmayı hedeflediğini söyleyebiliriz. Bu anlamda, düğünün gerçek hikayesini yansıtan belgesel fotoğraflardan farklı olarak, fine-art fotoğraf, o günün nasıl görünmesi gerektiğine dair fotoğrafçının sanatsal yorumunu taşıyor.
Bu yorum, bazen fotoğraf çekildikten sonra yapılan düzenlemelerle, bazen çekim sırasında kullanılan teknik ve kompozisyonla sağlanıyor. Abstrakt öğeler, duru ve masum pozlar, ve dekorasyon ve aksesuar detayları, en fazla fine-art düğün fotoğraflarında karşımıza çıkıyor.
Bu yaklaşımın yurt dışındaki örneklerine de Style Me Pretty, Junebug Weddings gibi ilham verici düğün bloglarında sıkça rastlayabilirsiniz.
Bu yaklaşımın avantajı, hem sizin güzelliğinizi, hem de düğününüz için özenle seçtiğiniz detaylar ve aksesuarların şıklığını, günün trendlerine uygun ve estetik bir şekilde fotoğraflaması.
Eğer düğününüzde mekan dekoru, aksesuarlar, ve benzeri küçük ayrıntılar önemli yer tutuyorsa, bir fine-art düğün fotoğrafçısıyla çalışmak sizi daha mutlu edebilir.
3. Düğün Fotoğrafçısı Tarzı
Hatırlarsanız yazının başında, kendinize gördüğünüz bir düğün fotoğrafının en çok nesinden etkilendiğinizi sormanızı istemiştim. Eğer cevap “fotoğrafın rengi” ise sizi farklı bir yazıma yönlendirmiştim.
İşte şimdi, yani taa üçüncü adımda, fotoğrafın rengini de içeren “tarz meselesi” devreye giriyor. Renkler, bu aşamaya kadar geldikten sonra bakmanız gereken konu.
Maalesef genelde tarz kelimesi, olduğundan daha geniş bir anlamda kullanılıyor. Fotoğrafçıların “tarz”ın tanımına “yaklaşım”ı da sıklıkla dahil ettiğini görüyoruz. Oysa aynı yaklaşımın içinde farklı tarzlar olabiliyor. Mesela fine-art yaklaşımı kullanan iki fotoğrafçıdan birinin tarzı geniş ve ferah kareler olurken, diğeri samimi kadrajlar ya da loş ışıklar tercih edebiliyor.
Tarzı belirleyen önemli öğeler arasında, çekim tekniği ve arka plan tercihlerinin yanı sıra, fotoğraf düzenleme yöntemleri de yer alıyor.
Kadraj açısından, geniş ve ferah kompozisyonlardan, izole ve samimi karelere kadar değişen tercihler görebiliyoruz.
Pozlara baktığımızda, bazı fotoğrafçılar klasik, bazıları eğlenceli ve yaratıcı, bazıları ise romantik fotoğraflar üretmekten daha çok hoşlanıyor.
Fotoğraf düzenleme stilinde ise, bir grup fotoğrafçı pırıl pırıl aydınlık tonları tercih ederken, diğerleri daha dramatik, ya da sıcak ve romantik tonlara yöneliyor.
Bazı çiftler, fotoğrafçı seçerken, diğer tüm kriterleri göz ardı edip, öncelikle bu tonların ve renklerin cazibesine kapılıyorlar.
Elbette fotoğraf düzenleme sırasında kullanılan tonlar, fotoğrafın havasını çok değiştirebiliyor. Ancak bu tonlar, denklemin sadece bir parçası.
Üstelik, bu gün popüler olan tonlamaların, muhtemelen 1-2 yıl içinde “demode” olacağını unutmayın. Öyle ki, en iyi düğün fotoğrafçıları bile, 2-3 yılda bir tarzlarını günün trendlerine göre değiştirebiliyorlar. Düğün fotoğrafçılığındaki trendlerle ilgili şu yazımda bu konuya da değinmiştim.
4. Aradığınız düğün fotoğrafçısını nerede bulabilirsiniz?
Buraya kadar okuduklarınız, sizin için doğru olan düğün fotoğrafçısının nasıl olması gerektiğini tarif edebilmeniz içindi. O halde şimdi de bu düğün fotoğrafçılarını nerelerde arayıp nasıl bulacağınıza bir bakalım.
Eğer yukarıda açıkladığım konular sizin için pek de önemli değilse, işiniz kolay. Sizin bir arayışa girmenize gerek yok, düğün fotoğrafçınız zaten sizi bulacaktır.
Şaka bir yana, artık bir çok profesyonel düğün fotoğrafçısı, sosyal medyada, nişanlı genç kadınları hedefleyerek reklam veriyor. Eğer belirli bir fotoğraf tarzı peşinde değilseniz, siz aramadan karşınıza çıkacak olan fotoğrafçılardan en az biri sizin beğeninize uygun olacaktır.
Hatta belki düğün mekanınızın sizi yönlendireceği anlaşmalı fotoğrafçı bile sizin için yeterli olabilecektir. (Ülkemizde mekanlar, çiftleri anlaşmalı fotoğrafçıları ile çalışmaya zorlayabiliyor. Ancak düğün mekanınız ile imzaladığınız sözleşmedeki caydırıcı madde sizi korkutmasın; eğer dilerseniz gün boyu kendi tercih edeceğiniz bir fotoğrafçı ile çalışmaya hakkınız var. Bu sözleşme maddesinin sınırlarını ve bu konudaki haklarınızı, ve önerilerimi şu yazımda açıklamıştım.)
Ancak nasıl fotoğraflar tercih ettiğinizin farkındaysanız, sosyal medyada ya da düğün mekanınızda karşınıza çıkan fotoğrafçıların sizin beğeninize uygun olma ihtimali düşük. Dolayısıyla aktif olarak fotoğrafçı aramanız gerekecek.
Bu durumda ilk tercihiniz, fotoğrafçınızı internetteki arama motorlarında, yaklaşım ya da tarz belirterek aratmanız olmalı.
Google’a sadece “düğün fotoğrafçısı” yazarak arama yaptığınızda, iyisiyle kötüsüyle binlerce seçenekle karşılaşıyorsunuz ve kafanız daha da karışıyor. Ama “Belgesel düğün fotoğrafçısı” ya da “fine-art düğün fotoğrafçısı” şeklinde aradığınızda, karşınıza yaklaşımını beğeneceğiniz daha rafine alternatifler çıkacaktır.
Bu yöntemle bulduğunuz fotoğrafçıların sadece portfolyolarını değil, bloglarını da incelemeye dikkat edin. Zira özellikle fine-art ve belgesel düğün fotoğrafçıları, bloglarında baştan sona düğün hikayeleri paylaşırlar. Ve bir fotoğrafçının size nasıl fotoğraflar sağlayacağı hakkında bilgi edinmenin en güvenilir yolu, blogunda paylaştığı düğünleri dikkatlice incelemektir.
Çünkü fotoğrafçıların, portfolyolarında ve Instagram hesaplarında paylaştıkları fotoğraflar, düğün hikayesinden izole, tekil karelerdir. Oysa bloglarında, genelde düğün gününün tüm hikayesini fotoğraflarla baştan sona anlatırlar.
Düğün fotoğrafçınızı bulmanın diğer bir yöntemi, büyük ve popüler düğün rehberlerinden birine başvurmak.
İnternette düğün sağlayıcılarını listeleyen bu rehberlerden Türkiye’de en büyüğü Düğün.com. Hatta biraz fazla büyük olduğunu söyleyebilirim. O kadar ki, yüzlerce seçenek arasında aradığınız tarzı bulmakta zorlanıyorsunuz.
Bu rehberlerde listelenen fotoğrafçıların büyük çoğunluğu dış mekan fotoğrafçıları olduğundan, diğer tarzlardaki fotoğrafçılar arada kaybolup gidebiliyor.
Eğer tercih ettiğiniz yaklaşım fine-art ise, fikir alabileceğiniz diğer bir kaynak da düğün organizatörünüz. Düğün organizasyon firmaları, özellikle fine-art fotoğrafçılar ile daha yakın çalıştıklarından, önerebilecekleri ve bu yaklaşıma sahip birkaç isim olacaktır.
Düğün fikirleri içeren dergi ve yayınlar da fotoğrafçınızı bulmak için bir kaynak olabilir. Türkiye’de Cosmopolitan Bride, Bride’s, Gelin-Damat gibi dergiler, yılda iki kere yayımlanıyor, ve genelde gerçek düğün hikayelerine ayırdıkları bolca sayfaları oluyor.
Bu tür dergiler, hikayelerini paylaştıkları düğünlerde görev alan firmaların isimlerini de yayımlıyorlar. Dolayısıyla bu dergilerden, fotoğraflarını beğendiğiniz hikayelerin fotoğrafçısını öğrenebiliyorsunuz.
Bonus olarak, sadece fotoğrafçıyı değil, gelinlik üreticisi, çiçekçi, ya da DJ konularında da dergilerdeki hikayelerden fikir alabiliyorsunuz.
Hala çok kararsızsanız, yakın zamanlarda evlenmiş arkadaşlarınıza sormak da iyi bir fikir olabilir. Hatta, arkadaşınızın düğününde fotoğrafçıyı, çalışma şeklini ve sonuçlarını görüp beğendiyseniz, bu seçeneği birinci sıraya da yerleştirebilirsiniz.
Son olarak, İstanbul’da yılda bir kez düzenlenen Evlilik Fuarı da, tek mekanda bir çok fotoğrafçı ile tanışmak ve fikir edinmek için bir alternatif olabilir.
Bu yöntemleri takip ederek, sadece sizin için uygun tarzdaki fotoğrafçılardan oluşan rafine bir liste oluşturabilir, elma ile armutu karıştırmaktan kurtulabilirsiniz.
Bu aşamada artık, listeniz sadece sizin beğeninize uygun fotoğrafçılardan oluşuyor olmalı. Ama yine de bu kişilerin fotoğraflarına baktığınızda, her birinin farklı bir anlatım dili, faklı bir bakış açısı olduğunu göreceksiniz.
Listenize aldığınız fotoğrafçılardan herhangi birini seçtiğinizde, aslında o kişinin anlatım dilini de seçiyor olacaksınız. O yüzden, bu fotoğrafçıların bloglarındaki düğün hikayelerini inceleyip, düğünü nasıl anlattığını görmeye çalışın.
Sonuçta seçeneklerinizi, binlerce fotoğrafçıdan sadece 3-5 kişiye indirdiğinize göre, artık bu fotoğrafçıların karakterlerini, paketleri ve fiyatlarını karşılaştırmaya başlayabilirsiniz.
5. Düğün fotoğrafçıları ile görüşmeniz
Şu ana kadar, doğru tarzda fotoğrafçıları bulma ve bunlar arasından sizin için öne çıkanları belirleme konusunda fikriniz olmuştur sanırım.
Artık bu noktada, shortlist’inizdeki isimlerin hepsinin çok iyi birer düğün fotoğrafçısı olduklarını, ve tam da sizin zevkinize uygun fotoğraflar çekebileceklerini biliyoruz.
Ama maalesef bunlardan sadece bir tanesine karar vermeniz gerekiyor.
Bunun için de, fiyatları ya da paketleri karşılaştırmaktan çok daha önemli bir değerlendirme yapmanız gerekiyor; Fotoğrafçıyı tanımak, ve fotoğrafçının sizi tanımasına izin vermek.
Bir fotoğraf makinası üreticisinin yaptığı bir video var, belki görmüşsünüzdür. Videoda 6 farklı fotoğrafçı, aynı kişinin, aynı mekanda fotoğraflarını çekiyor. Fotoğrafı çekilen kişi, her bir fotoğrafçıya farklı bir karakter olarak tanıtılıyor.
Videonun sonunda ortaya çıkan fotoğraflar şaşırtıcı derecede farklı. Modelin kendisi bile, 6 farklı kişinin fotoğraflarına bakıyormuş gibi hissediyor.
Bence bu video, fotoğrafçı ile fotoğraflananın, düğün gününden önce birbirini tanımaya çalışmasının önemini gösteren güzel bir örnek.
Özellikle düğün hikayesi düşünen çiftler, düğün gününde fotoğrafçıları ile geçirecekleri zamanın, aileleri ve hatta müstakbel eşleri ile geçirecekleri zamandan daha fazla olacağını göz önünde bulundurmalılar.
Bunu söylerken abarttığımı düşünmeyin. Kuaför ve makyözünüz ile olan çalışmanız 4-5 saatte bitecek. Aileleriniz, kendi hazırlıklarıyla ya da misafirlerle ilgilenmek için yanınızdan ayrılmak zorunda kalacak. Organizatörünüz yapılması gereken işlerin peşinde koşuyor olacak. Hatta müstakbel eşinizle bile hazırlıklarınız bittikten sonra bir araya gelebileceksiniz.
Ama düğün fotoğrafçısı için durum farklı. Fotoğrafçı size hazırlıklarınızla birlikte katılacak, ve gecenin sonuna kadar genelde sizin yanınızdan kalacak.
Bu kadar önemli bir günün neredeyse tamamında birlikte vakit geçireceğiniz, en özel anlarınıza ortak edeceğiniz kişinin yanında kendinizi rahat hissedebilmek isteyeceksiniz.
Bu yüzden, bu kişiyle önceden tanışmanız, sohbet etmeniz, hayattan, geçmişten ve gelecekten konuşmanız, onu tanımanız, ve sizi tanımasına izin vermeniz önemli.
Ben ve benim gibi fotoğrafçılar için, o kadar duygu dolu bir günü birlikte yaşadığım çiftlerimle aramızda bir samimiyet oluşmaması düşünülemez. Bir çok çiftimle de düğünden yıllar sonra bile arkadaş kalırız.
Siz de elinizdeki listeden bir isme karar vermeye çalışırken, arkadaş olabileceğinizi hissettiğiniz kişiyi seçmelisiniz. En azından seçtiğiniz fotoğrafçının düğün günü boyunca yakınlarınızda bulunmasından rahatsızlık duymayacağınızdan emin olmalısınız.
Eğer yukarıdaki adımları takip ettiyseniz, listenizde zaten muhtemelen 3-5 tane fotoğrafçı kaldı. Bu kişilerle bir araya gelin, birlikte birşeyler için. Farklı şehirlerdeyseniz Skype ya da Facetime üzerinden bile olsa sohbet edin.
Bu şekilde tanıştığınız kişiler arasından, yeterince yakınlık hissetmediğiniz biri olursa, o kişiyi listenizden çıkarın.
İşte ancak bu noktadan sonra, listenizde kalan fotoğrafçıların fiyatlarını ve paketlerini karşılaştırmaya başlamanız mantıklı olacaktır.
6. Paket içerikleri ve düğün fotoğrafçısı fiyatlarına etkileri
Çok fazla fikir sahibi olmadığımız bir konuda bir ürün ya da hizmet almak istediğimizde neler yaparız hiç düşündünüz mü?
Böyle bir durumda ilk soracağımız soruların başında, ürün veya hizmetin fiyatı geliyor. Oysa fiyatı etkileyen o kadar çok faktör var ki, bu soruya alacağımız cevap, sağlıklı karar vermemiz için tek başına yeterli olmuyor.
Ancak bu yazıyı buraya kadar okuduğunuza göre, artık bu soruyu soracak kadar bilgi sahibi olduğunuzu düşünebiliriz. Öyleyse, alacağınız cevapları etkileyen faktörlere bakalım.
Nihayet düğün fotoğrafçılarından fiyat istediğinizde, büyük ihtimalle birkaç farklı paket sunduklarını göreceksiniz.
Bazı fotoğrafçılar sadece dış çekim yaparken, diğerleri tüm gün düğün hikayesi fiyatlarını öne çıkarıyor.
Bir kısım fotoğrafçı tek başlarına çalışırken, diğerleri çekime 3-4 asistanıyla birlikte geliyor. Ya da bazı fotoğrafçılar paketlerine albüm de dahil ederken, diğerleri albüm opsiyon olarak sunarlar.
Hatta bazı düğün fotoğrafçıları, paket fiyatlarını, paket içeriğindeki albüme göre belirliyor.
Oysa fotoğrafçıdan aldığınız asıl hizmet, fotoğrafların çekimidir.
Elbette fotoğrafları bir albümün sayfalarında görmek, bilgisayarınızın ekranında görmekten çok daha etkileyicidir. Ancak bu çalışmanın asıl ürününün fotoğraflar olduğunu, albümün ise fotoğrafları sunmak için bir araç olduğunu hatırlamanızı isterim.
Yani, dilerseniz albüm tercih etmeyebilir, ya da albüm yapımını daha sonraya bırakabilirsiniz.
Türkiye’de iyi bir düğün fotoğrafçısı ile çalışmanın maliyetini merak ediyorsanız, şu linkte bulabileceğiniz düğün fotoğrafçısı fiyatları hakkındaki yazım size fikir verecektir.
Ya düğün videosu?
Düğün videosu, son zamanlarda sıkça talep görüyor. 5-10 dakika uzunluğunda, iyi çekilmiş ve özenle montajlanmış bir video, oldukça etkileyici olabiliyor.
İnternet içeriğinin büyük çoğunluğunun videolar olduğu bu çağda, çiftler düğün hikayelerini video formatında da görebilmeyi ve paylaşabilmeyi istiyor.
Buna cevap olarak, düğün fotoğrafçılarının çoğu video hizmeti de sağlıyorlar. Bazıları buna düğün klibi adını verirken, bazıları kısa film, ya da sadece düğün videosu diyebiliyor.
Bunun dışında, son zamanlarda yurdumuzda da, fotoğraftan bağımsız, sadece düğün videosu hizmeti veren firmaların sayısı artmaya başladı.
Her iki hizmet için tek bir muhattabınız olması elbette daha kolay. Ancak, fotoğraflarını beğendiğiniz bir fotoğrafçının videoslarını o kadar beğenmeyebilirsiniz.
Bu durumda, fotoğraf ve video hizmetlerini farklı firmalardan karşılayabileceğinizi aklınızda bulundurun.
Özet olarak …
Toparlayacak olursak; düğün fotoğrafçısı konusunda binlerce seçeneğiniz var gibi görünse de, bu seçenekleri kolayca, sizin beğeninize uygun olan sadece bir avuç fotoğrafçıya indirgemeniz mümkün.
Fotoğrafçı sayısını sınırladığınızda, düğün fotoğrafçınızla erkenden anlaşmanın önemi de artıyor.
Bunun için tek yapmanız gereken, kavramlar ve çekim tarzları arasındaki farkın bilincinde olmak, ve bunlardan hangisinin sizin zevkinize daha uygun olduğunu bilerek aramaya başlamak.
Burada paylaştığım bilgilerin, sadece fotoğrafçı arayan çiftlere değil, sektöre yeni yeni giriş yapan fotoğrafçılara da yardımcı olacağını umuyorum.
Bu yazıyı zaman içinde, sektördeki değişimlere göre güncellemeyi hedefliyorum. Eğer eksiğim ya da yanlışım olduğunu düşünüyorsanız, düzeltebilmem için fikirlerinizi bana iletebilirsiniz.
Ayrıca bu yazıyı faydalı bulduysanız, ve başkalarının da faydalanabileceğini düşünüyorsanız, bu sayfanın linkini paylaşmaktan çekinmeyin.