Yazdan kalma bir Ekim sabahı, Burcu’nun ailesinin Levent’teki evinde düğün fotoğrafları çekimi için buluştuğumuzda, günün geri kalanınında yaşanacak olan program dışı sürprizlerden habersizdik. İşte Burcu ve Murat’ın Bosphorus Palace Hotel düğün hikayesi.
Burcu makyözünü eve çağırarak, düğün gününe rahat bir başlangıç yapmayı tercih etmişti. O aşamada, duvardaki nazar boncuğunun Burcu’yu o gün nazarlardan saklayacağını söyleseler güler geçerdik.
Evden çıkarken Burcu’nun babası ile kucaklaşmaları insanın içini ısıtacak cinstendi.
Makyaj tamamlandıktan sonra, Burcu’nun saçı için Baykan & Gürkan kuaföre gittik. Oraya vardığımızda, içeride bizi nelerin beklediğini hala bilmiyorduk.
Hazırlıkların sonlarına doğru, kuaförde bir panik havası esmeye başladı. Kuaför çalışanlarından birinin cüzdanı ortada yoktu. İçeriye müşteri gibi giren bir hırsız, uygun bir anı kollayıp cüzdanı almış, kimseye farkettirmeden kaçmayı başarmıştı. Durum farkedildikten sonra, kuaförün güvenlik kamerası görüntülerinden olayı çözmeye çalışırken, Burcu hırsızın kurbanı olmadığı için şanslı görüyordu kendini.
Bu küçük tatsızlığı geride bırakıp günün heyecanına döndük. Nikaha giderken keyifler yerindeydi.
Şişli Evlendirme Dairesi’ndeki nikahın ardından, akşam eğlenceye katılamayacak olan davetliler için bir kokteyl verildi.
Bazen düğün günü telaşında temel ihtiyaçlar unutulabiliyor. Sabahtan beri pek bir şey yemeye fırsat bulamamış olan Burcu da, davetliler ayrıldıktan sonra geride kalan yiyeceklerle açlığını bastırmaya çalıştı.
Düğün gününde yemek yemeyi ne kadar çok gelin unutuyor, inanamazsınız. O yüzden, çiftlerimle düğün günü akışını çıkarırken, bu konuyu mutlaka hatırlatıyorum. Hatta düğün fikirlerini derlediğim e-kitapçıkta da bu konuya değindim. Yeri gelmişken, şimdiye kadar fotoğrafladığım yüzlerce düğünden, o günü daha keyifli hale getirecek fikirleri bir e-kitapçıkta derledim. Siz de kendi düğününüz için, bu kolay uygulanabilir ve benzersiz fikirleri okumak isterseniz, bu ücretsiz e-kitapçığa ulaşmak için bu linke tıklayabilirsiniz.
Düğün hikayesine dönelim. Burcu karnını biraz doyurduktan sonra, kokteyl salonundan ayrıldık.
Pozlu fotoğraflar için Hidiv Kasrı’nın korusunu seçmiştik. Gelin-damat fotoğraflarımızı, her zamanki gibi, modası geçmeyecek olan sade ve doğal yaklaşımla çektik.
Düğünün yapılacağı Bosphorus Palace Hotel’e geçtiğimizde, mekandaki hazırlıklar bitmek üzereydi.
Bana uluslararası belgesel düğün fotoğrafçılığı arenasında bir ödül daha getiren aşağıdaki fotoğrafı da işte burada çektim.
Düğün saatini beklerken, Burcu ve Murat, Bosphorus Palaca Hotel’de kendilerine ayrılan odada arkadaşlarıyla vakit geçirdi. Davetliler geldiğinde ise bir temsili nikah yapıldı.
Burcu ve Murat, ilk dansın ardından kardeşleriyle dans ederek, diğer misafirlerini de piste zarif bir yöntemle davet etmiş oldular.
Pasta kesimi aşamasına geldiğimizde, en sabırsızlar küçük davetlilerdi.
Burcu ve Murat’ın beni bulmaları bir arkadaşları sayesinde olmuş. Bir düğün fotoğrafçısı aradığını söyleyen gelin Burcu’ya, bundan yıllar önce fotoğrafladığım bir düğünde nedime olan bir diğer Burcu (isim benzerlikleri bu düğünde bol bol vardı), beni önermiş. Düğün fotoğrafçısı aramak ile ilgili yazımda önerdiğim yöntemlerden birisi de bu. Eğer siz de evlenme hazırlıklarındaysanız, o yazıyı okumadan geçmeyin derim. Yazıya bu linkten ulaşabilirsiniz.
Bu yazıda en çok ilginizi çeken şey ne oldu?